6 Eylül 2014

Günlerden Bir Gün: Eskişehir

Anahtar Kelimeler: Eskişehir, Odunpazarı, Sazova, Masal Parkı, Devrim

Üniversiteliydik, öğrenciydik,  2012'nin Mart ayının sonlarına doğru, sınavların verdiği sıkıntıyı bir an olsun unutmak için sosyalleşme arayışına girmiştik. Sıkıcı bir arayıştayken fırsat ayağımıza gelmişti, bir topluluğun düzenlediği günü birlik Eskişehir gezisi olduğunu öğrenmiştik, ama hemen karar vermemiz gerekiyordu çünkü tura iki veya üç gün kalmıştı. Ve kararımızı verdiğimiz günün gecesinde at arabasının balkabağına döndüğü saatte kendimizi, bizi nasıl Eskişehir'e götürmeye gücünün yeteceğini bilemediğimiz, balkabağımızda bulmuştuk. Balkabağı diyorum çünkü son kullanma tarihi geçmiş, koltukları gıcırdayan, küçücük bir servis ile yola çıkmıştık. Fakat bu yolculuğu o kadar istemiştikki hiçbir şey bizim heyecanımızı azaltmaya yetmemişti -ta ki sabah Eskişehir'e vardığımızda her tarafımızın tutulduğunu anlayana kadar-.

Yolculuğumuz uykusuz, rahatsız olmasına rağmen eğlenceli geçmişti. Buradan bize yolculuk boyunca eğlenceli sohbetiyle eşlik eden, komik hikayeler anlatan, enerjimizi ve grubu toparlayan arkadaşımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Sanırım tur grubundan unutulmayacak tek arkadaş da kendisi olacaktır.

Biz bu koltuğu çok sevdik / Çilek Kafe, Eskişehir
Çanakkale'den Eskişehir'e vardığımızda vakit çok erkendi, şoförümüz açısından da şanslıydık çünkü dikkatli ve hızlıydı. İlk işimiz tur ücretine dahil olan kahvaltı faslını gerçekleştirmek oldu. Yanlış hatırlamıyorsam Porsuk Çayı'nın kenarındaki Çilek adında bir kafede yaklaşık 30 kişi kahvaltı etmiştik. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen hizmette sınır tanımayan Çilek kafe sahipleri harikalardı. Şuan hala yerinde midir bilmem ama gerek iç dekorasyonuyla gerekse sunum şekliyle kalbimizi çalmış ve yüzümüzü güldürmüştü. Bu yüzden Eskişehir turuna çıkacaklara tavsiye edebilirim.


Yaklaşık 2 saatlik kahvaltı molasından sonra Eskişehir'in turistik yerlerini gezme faslına başladık. Üzerinden seneler geçtiği için ilk durak olarak Eskişehir Odunpazarı Evlerine uğradık. Odunpazarı Evleri Eskişehir'in Odunpazarı semtindeki Osmanlı'dan kalma harika mimariye sahip evlerin bulunduğu evlere verilen isimdir.

Odunpazarı Evleri / Eskişehir
"Eskişehir'in Odunpazarı semti kentin güney kesimindeki tepelerin üzerine kurulmuştur. Bademlik denilen bölgeye uzanır. Bir rivayete göre Eskişehir'e yerleşmeyi düşünen ilk halk Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı'nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar. Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı'na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur."


Odunpazarı sokaklarında dolaşırken dükkanlarda özellikle bir taşın ısrarla satıldığını gördüm. Sorduğumda ise bu taşın Lületaşı olduğunu öğrendim. Lületaşı'nın ticari anlamda çıkarıldığı yatakların tamamı Eskişehir'de bulunmaktaymış meğerse. Bu yüzden siz de dolaşırken dükkan vitrinlerinde bol miktarda Lületaşı'ndan yapılan harika takılar ve süs eşyaları görürseniz şaşırmayın.

Masal Şatosu'na kavuşan hayalperest kız
Odunpazarı'ndaki dar ve tümsekli sokaklardan yorulduktan sonra arabamıza atlayıp Sazova Parkı'nın yolunu tuttuk. Söylemeden geçemeyeceğim seyahatimizin beni en heyecanlandıran kısmı buydu. Çünkü Masal Şatosu'nu görmek için sabırsızlanıyordum. Masal Şatosu'na girişimiz yasaktı ama dışında durmak bile kendimi bir anlık prenses  hissetmeme yaradı diyebilirim. Evet neyse duygularımı bir kenara bırakıp devam ediyorum. Öncelikle Sazova Parkı hayatımda gördüğüm en büyük park olmayı başardı. Devasa bir alana sahipti ve içerisi de bir
o kadar zenginlikle doldurulmuştu. İçeride görebildiklerim içerisinde Masal Köşkü, Korsan Gemisi, Sazova Mini Treni ve çocuklar için güzel oyuncaklar vardı.

Sazova Parkı'nda Minik Çufçuf
Sazova Parkı'nın muhteşem oyuncaklarında kendimi kaybettikten sonra -o kadar kaybolmuştum ki tur grubunu kaybetmişim- tekrar yola çıktık ve ismini şuan da tam hatırlayamadığım bir yere gittik. Orada 8 Mart Dünya Kadınlar gününden kalma Cumhuriyet Kadınları Sergisi ve Cam İşlemeciliği ile ilgili iki tane sergiye denk gelmiştik. Bu rastlantı bizim için büyük bir şanstı. Özellikle Cumhuriyet Kadınları Sergisi'ni gezerken, bize o yılları yaşatan aksesuarları ve fotoğrafları gördükçe insanın gözlerinin yaşarmaması mümkün değildi. Diğer sergide işlenilen camlarda da müthiş bir yaratıcılık söz konusuydu.

        Sergileri hızlı bir şekilde dolaşmak zorunda kaldığımızdan az fotoğraf çekme şansı yakaladım. Elimdekileri sizlerle paylaşmak isterim.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Milletvekili olarak görev yapan ilk
KADINLARIMIZ
Cumhuriyet Dönemi Kadınlarından Giysi ve Aksesuarlar
Eskişehir Cam Sergisi 2012
Eskişehir Cam Sergisi 2012


DEVRİM /ESKİŞEHİR
Sergileri gezdikten sonra tekrar yola koyulduk ve bir sonraki durağımız hikayesi beni derinden etkileyen Devrim Arabası'nın bulunduğu TÜLOMSAŞ Fabrikası oldu. İçeriye giriş o saat veya günde yasak olmasına rağmen tatlı dilimiz yılanı deliğinden çıkardı ve nihayet Devrim'le tanışabildik. Devrim Türkiye'de tasarlanan ve üretilen ilk otomobildir. (Konusu açılmışken "Devrim Arabaları" filmini izlemenizi şiddetle öneriyorum.) Türkiye'ye tanıtılırken benzini bitti diye yolda kalan Devrim'in devrim gibi bir hikayesi var aslında. Yapımında 23 mühendisin gecesini gündüzüne katarak baştan sona hiçbir detayı atlamadan görev aldığı Devrim, Türkiye için çok önemli bir adım olmuştur. Bu yüzden kesinlikle görülmesi gereken değerli bir eserdir.

Devrim'i arkamızda bıraktıktan sonra yine ne yazık ki içeriye girmemiz o sırada yasak olan içeride uçakların bulunduğu alana gittik. Uçaktan korkan biri olarak bu görkemli manzara karşısında tüylerim ürperdi. Harika bir teknoloji gözümüzün önünde duruyordu ve yakınına gitmeyi çok istedik ama ne yazık ki sadece bakmakla yetindik. İşte fotoğraflar..

Bilmiyorum neden, belki de o gün akşama doğru artan yorgunluğumdan uçakları gördüğümüz yerden sonra nerelere gittiğimizi çok fazla hatırlayamıyorum. Fotoğraftaki karanlıktan dolayı en son Barlar Sokağına uğradığımızı hatırlıyor gibiyim. 
Eskişehir Yapay Denizi

Barlar Sokağı 2012

Eskişehir Turu 2012
(O dinazorun elindeki hamburgerden çıkan kafa benim! :))

Kafe Çilek'den arkadaşım Erim'e verilen hediye

Eskişehir gerçekten güzel, düzenli ve birgün içinde kendisini aşırı derecede sevdiren bir şehir. Şık dizayn edilmiş kafelerde oturup, Odunpazarı sokaklarının çıkmazından masal diyarına göç etmek istiyorsanız kendinize hemen bir Eskişehir turu ayarlamalısınız. 


*Eskişehir ile ilgili yanlış bir bilgi verdiysem affola. Çok zaman geçtiği için eksiklerim veya yanlışlarım olabilir yazımda. Sizlerin düzeltmelerini ve katkılarını bekliyorum.

Zaman ayırdığınız için teşekkürler! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Yorumlarınızı beklerim.

Recommendations by Engageya